Sayfalar

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Çılbır


MALZEME LİSTESİ

• 2 adet tandır ekmeği ya da bazlama (1 somon ekmek de kullanabilirsiniz)

• 2 su bardağı yeşil mercimek

• 2 su bardağı ılık su

• 2 adet orta boy kuru soğan

• 100 gr tereyağı

• 2 çay kaşığı tuz

• Arzu edilirse 2 su bardağı kurut ayranı


YAPILIŞI – HAZIRLANMASI

• Mercimeği tencereye koyup üzerine çok az çıkacak kadar su ilave ederek iyice yumuşayıncaya kadar haşlayın. Süzüp bir kenarda bekletin.

• Tereyağını tavaya koyup üzerine incecik kıydığınız soğanları ilave edin ve sararıncaya (bal rengi) kadar kavurun. Tuzu serpip 2-3 dakika daha kavurmaya devam edin.

• Bu karışımın üzerine bir su bardağı su ekleyip kısık ateşte, soğanlar iyice yumuşayıncaya kadar pişirin.

• Diğer taraftan, ekmekleri kuşbaşı et formunda dilimleyip fırında iyice kuruyuncaya kadar kızartın. Soğuyunca yuvarlak ya da kare borcama yan yana dizin.

• Haşlayıp süzdüğünüz mercimeği üzerine serpiştirin. En üste tereyağlı soğanı gezdirip sıcak sıcak servise sunun. Arzu ederseniz kurut ayranını da üzerine gezdirebilirsiniz.
Leia Mais

Yufkalı Pilav


Yufkalı Pilav

MALZEMESİ

Miktarı: 5 KİŞİLİK

• 1 ölçü Jasmine pirinç

• 1 çorba kaşığı tereyağı

• 1 adet yufka

100 gr. tuzsuz badem içi

• Tuz

• 2 ölçü su


YAPILIŞI VE HAZIRLANIŞI

* Pirinci iki ölçü su ilavesiyle pişirin.

* Tereyağı ilave edip demlenmeye bırakın.

* Bademleri kolay soyulması için kısa bir süre sıcak suda bekletin. Suyunu süzüp kabuklarını soyun.

* Soyulmuş bademleri sıvıyağda kavurarak pembeleştirdikten sonra demlenmiş pilava ilave edin.

* Isıya dayanıklı cam fırın kabını yağlayın.

* Yufkayı kabın etrafından taşacak şekilde yayın.

* Yufkanın üzerine bademli pilavı koyun.

* Kabın kenarlarından taşan yufkayı pilavın üstüne kapatın.

■ Yufka pembeleşinceye kadar önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirin.

* Yufkalı pilavı birkaç dakika dinlendirdikten sonra sıcak olarak servis yapın.

Leia Mais

Mantar Soslu Piliç

Mantar Soslu Piliç

3 KİŞİLİK

MALZEMESİ

1.2 kg. piliç

25 gr. un

tuz, karabiber (arzuya göre)

50 gr. margarin

200 gr. küçük boy mantar

1/2 lt. süt

1 paket tavuksuyu

YAPILIŞI

Pilici haşlayınız, haşladığınız pilici tam ortadan ikiye bölünüz, bunları fırın tepsisine yerleştirin. Ayrı bir kapta 100 gr yağı eritip, mantarı ilave ediniz. Mantarları 1-2 dakika kısık ateşte kızartıp, 25 gr. un’u ilave edip 1-2 dakika daha kavurunuz. Sonra sütü ilave edip kaynamasını bekleyiniz. Tuz-karabiber ve paket tavuk suyunu ilave ediniz. Hazırlamış olduğunuz bu sosu tepsiye dizmiş olduğunuz piliçlerin üzerine serpiştiriniz. Tepsinin üstünü yanmaz kağıtla kapatınız. 50-60 dakika kadar fırında orta ateşte pişiriniz. Servisten önce acı biber ve maydanozla süsleyip servis yapabilirsiniz.

Leia Mais

Karides Güveç

Karides Güveç

6 kişilik

• 500 gram karides

• 1 çorba kaşığı hardal

• 2 adet domates

• 3 adet çarliston biber

• 1 küçük kavanoz dilimlenmiş mantar (taze mantar da kullanabilirsiniz)

• 4 dal taze soğan

Hazırlanışı

Sebzeleri küçük doğrayıp, tüm malzemeyi karıştırın ve güveç kaplarına paylaştırın. Orta ısılı fırında pişirin.

Aşçının notu: Dilerseniz karides güvecin pişmesine yakın, üzerine rendelenmiş kaşar peyniri serpip fırında kızartabilirsiniz.

Leia Mais

Cevizli Yaprak Sarma


MALZEMELER

250 gram sarma yaprağı
2/3 su bardağı pilavlık bulgur
1 çay bardağı zeytinyağı
1 Adet piyaz doğranmış soğan
1.5 su bardağı kaynar su
2 çorba kaşığıkuş üzümü
Bir miktar tuz
Yarım demet ince kıyılmış taze soğan
Yarım demet maydanoz ince kıyılmış
5 sap taze nane veya 2 çorba kaşığı kuru nane
100 gram beyz peynir ufalanmış
Yarım su bardağı iri dövülmüş ceviz
1 tatlı kaşığı dolma baharı
Yarım limon suyu
Cevizli Yaprak Sarma


YAPILIŞI – HAZIRLANMASI
Yaprakları yıkayın tekrar pişirilmeden yenecek gibi haşlayın yarım çay bardağı ısıtılmış zeytinyağında soğanları sarrarıncaya ve yumuşayıncaya kadar soteleyin. Bulguru ilave edip karıştırarak 3-4 dakika daha soteleyin. Kaynar su ve kuş üzümünü katıp bir kez karıştırın. kısık ateşte bulgur suyunu çekinceye kadar pişirin.taze soğan,maydonoz,nane,beyaz peynir,ceviz,dolma baharı ve tuzu katıp harmanlayın. Bulgurlu içle yaprakları sarın. Kalan zetinyağı ve limon suyunu çırpın.Dolmaların üzerinde gezdirip servis yapınız.
Leia Mais

Sebzeli Lazanya


Sebzeli Lazanya MALZEMESİ Miktarı: 4 KİŞİLİK
• 300 gr. lazanya

• 2 adet patlıcan

• 2 adet kabak

• 1 adet sarı biber

• 200 gr. dilpeyniri

• 30 gr. parmesan peyniri

• Sıvıyağ


Beşamel sos için:

• 2 çorba kaşığı un

• 2 çorba kaşığı tereyağı

• 1,5 su bardağı süt

• Tuz, karabiber

HAZIRLANIŞI

• Kabak ve patlıcanları soyup, ince dilimleyin. Yağsız tavada iki tarafını da kızartın. Tuz serpin.

* Biberi alüminyum kağıda sarıp fırında pişirin. Ilındıktan sonra halka şeklinde doğrayın.

* Lazanyayı tuzlu kaynar suda haşlayın.

• Beşamel sos için, unu tereyağında kavurun. Sarardıktan sonra sürekli karıştırarak sütü katın ve topaklanmamasına dikkat ederek pişirin. Ocaktan alıp, rendelenmiş parmesan peynirinin yarısını ekleyin.

* Yağlanmış tepsiye beşamel sos dökün, bir kat lazanya yerleştirin. Üzerine sırayla patlıcan, kabak ve biberi koyun. Biraz beşamel sos ve rendelenmiş dilpeyniri serpin.

* Aynı işlemi tüm malzeme bitinceye kadar tekrarlayın. En üste beşamel sosu yayıp, rendelenmiş parmesan peyniri serpin. Lazanyanın üzerine fındık büyüklüğünde birkaç parça tereyağı koyun. 200 derece ısıtılmış fırında 20 dakika pişirin. Birkaç dakika dinlendirdikten sonra servis yapın.
Leia Mais

Domates Soslu Sebze Sote

Domates Soslu Sebze Sote

MALZEMESİ

6 KİŞİLİK

• 2 adet havuç

• 2 adet kabak

• 20 adet mantar

• 2 adet patlıcan

• 250 gr. çalı fasulyesi

• 3 çorba kaşığı sıvıyağ

Sosu için:

• 1 kutu domates püresi

• 1 çay kaşığı kişniş

• 2 diş sarımsak

• 2 adet kesmeşeker

• 1 çorba kaşığı sıvıyağ

• Karabiber, tuz

HAZIRLANIŞI

* Havuç, kabak ve patlıcanın kabuklarını soyduktan sonra ince çubuk şeklinde doğrayın.

* Çalı fasulyesini yıkadıktan sonra ince çubuk şeklinde kesin. Mantarı iri iri doğrayın.

* Sosu için, sıvıyağı kızdırın, ince kıyılmış sarmısağı ilave edip, 1 dakika kavurun.

* Domates püresi, kişniş, kesmeşeker, karabiber ve tuz ilave edin. Harlı ateşte 2 dakika pişirin.

* Sıvıyağı bir tavaya koyup, ısıtın. Sebzeleri ekleyip, havuç yumuşayıncaya kadar sürekli karıştırarak sote edin.

* Sebzeleri servis tabağına koyun. Üzerine, hazırladığınız sosu döküp, servis yapın.

Leia Mais

Etli Yaprak Dolması


MALZEME LİSTESİ

• 300 gr salamura asma yaprağı

• 1 kg orta yağlı kuzu kıyma

• 1 su bardağı ince bulgur

• 2 yemek kaşığı sıvıyağ

• 25 gr tereyağı

• 4-5 adet orta boy kuru soğan

• Varsa 2 adet orta boy domates

• 1 demet maydanoz

• 1 yemek kaşığı domates salçası

• 1 tatlı kaşığı tuz, karabiber


YAPILIŞI – HAZIRLANMASI

• Salamura yaprakları akan suyun altında iyice yıkadıktan sonra tepsiye yayın ve tuzunu gidermek için üzerini kapatacak kadar sıcak suda 10 dakika bekletin.

• Soğanları incecik doğrayıp derin bir kaba koyun. Domatesleri soyup rendeleyin ve soğanın üzerine ekleyin. Tuz ve karabiberi de serpiştirin.

• Bulgur, kıyma, domates salçası, incecik kıyılmış maydanoz ve sıvıyağı da ekleyip yoğurarak dolma içini hazırlayın.

• Suda bekleyen yaprakları hafifçe sıkın. Sap kısımlarını kesin ve parlak tarafları altta kalacak şekilde tezgaha yayın. Uç kısımlarına uzunlamasına birer tatlı kaşığı harç yayıp uçlarını içeriye doğru kıvırın ve sararak rulo yapın.

• Yaprak sarmalarını tencereye yerleştirin. Dağılmamaları için üzerlerini porselen bir tabakla kapatın. Tencerenin kenarından 3 su bardağı sıcak su ve tereyağı ekleyin.

• Tencerenin kapağını kapatıp dolmaları kısık ateşte, en az 1 -1,5 saat kadar pişirip sıcak sıcak servise sunun.
Leia Mais

Kulak Çorbası


MALZEME LİSTESİ: Mantı hamuru için:
• 1 kg un veya 9 su bardağı un
• 2 adet yumurta
• Aldığı kadar su
• 1 çay kaşığı tuz
İç harcı için:
• 350-400 gr kıyma
• 1 baş soğan
• Yarım demet maydanoz
• 1 çay kaşığı karabiber
• Yarım çay kaşığı tuz
• 1,5 su bardağı haşlanmış nohut
• 1 adet limonun suyu Sosu için;
• 1 yemek kaşığı biber salçası
• 3 yemek kaşığı tereyağı
• 1 tatlı kaşığı pul kırmızıbiber
• 1 yemek kaşığı kuru nane
Leia Mais

Izgara Balık


(Barbunya, Palamut, Lüfer, Uskumru)

GEREKLİ MALZEME

1 kilo balık

1 limon

1.5 kahve fincanı zeytinyağı

Kâfi miktarda tuz

1 küçük demet maydanoz.

YAPILIŞI

Balıklardan herhangi biri temizlenir, yıkanır, tuzlanır. Sularını bırakması için bir saat kadar bir tarafa bırakılır. İyice kızdırılmış, yağlanmış ızgara üzerine balıklar dizilerek pişirmeye başlanır. (Balıkları ızgaraya koymadan hafifçe üzerlerini yağlamak da yapışmaması bakımından faydalıdır.) Balıkların iki tarafı kızartıldıktan sonra servis tabağına alınır. Ayrı bir kapta zeytinyağının içerisine bir limon suyu sıkarak çatalla iyice karıştırılır, sonra pişen balıklar üzerine gezdirilir. Maydanozla süsledikten sonra servis yapılır. Buna ince yarım halkalar halinde soğan da ilâve edilebilir.
Leia Mais

Eşarp Modelleri


Eşarbın birini şema 1′deki gibi keserek arkayı hazırlıyoruz. Diğer eşarbı tam ortasından iki eşit parçaya bölüyoruz. Kenar biyeleri ortada birleşecek şekilde A tarafından sağ ön, B tarafından ise sol ön tarafı arkaya uygun şekilde çizerek kesiyoruz. Kumaşın kaymaması için, dikmeden önce teyellemek veya iğnelemek gerekiyor. Kol kenarlarının biyesiz kalan taraflarına arkadan kalan parçaların biyelerini dikebilirsiniz,

Leia Mais

Kanaviçe Bluz




Bu çalışmada, eski kanaviçe yastık kılıfınızı kullanabileceğiniz gibi,metre ile çok uygun fiyatlara satın alabileceğiniz makine nakısı da kullanabilirsiniz.
Eni geniş bir kanaviçeyi göğüs altı ölçüsüne uygun olarak kesiyoruz. Kollar için ince ve dökümlü bir kumaştan 60cm eninde 75cm uzunluğunda 2 parça, bluzun etek kısmı için ise dilediğiniz uzunlukta ve 150cm genişliğinde kumaş kesiyoruz.

İlk olarak kollar için kestiğimiz parçaları ikiye katlayarak bir ucunu büzelim. Büzdüğümüz parçaları kanaviçeye birleştirdikten sonra diğer ucunu da büzerek arkaya birleştiriyoruz. Diğer kolda da aynı işlemi tekrarlıyoruz. Etek kısmında dilediğiniz uzunlukta yapabilirsiniz. Kanaviçe kısmına yandan fermuar takmayı unutmayınız.
Leia Mais

Balon Bluz

140 eninde 2 metre ipek saten kumaşı 1 metreden keserek ikiye bölüyoruz. Yan tarafları dikerek alt ve üst tarafta lastik geçirmek için 1 cm’ lik kanal oluşturarak dikiyoruz. Diktiğimiz her iki kanaldan da yumuşak ve yassı lastik geçirerek elbiseyi tamamlıyoruz.

Diktiğimiz bu basit elbiseyi, balon elbise, balon etek ve siyah etek ile birlikte şık bir bluz olarak üç farklı şekilde kullanabilirsiniz.

















Leia Mais

Etek Elbise


Kumaşı ikiye katlayarak verevden biri 40 diğeri 50 cm uzunluğunuda 2 adet kiloş etek kesiyoruz. Kesmiş olduğunuz kumaşların her ikisini de, ayrı ayrı büzdükten sonra, iki parçayı bel kısmından birleştirerek kemer takıyoruz.

İki şekilde kullanabileceğimiz bu etek-elbiseyi dikerken çift tarafın temiz dikişli olmasına dikkat edelim. Üstte kalan ve daha kısa olan parçanın ucuna bir kanal yaparak içinden kurdele geçiriyoruz. Böylece kurdeleyi çekip göğüs üzerinden bağladığımızda etek elbiseye dönüşmüş oluyor.
Leia Mais

Şifon Şalvar




Çift en şifon kumaşı ikiye katlayarak şemada olduğu gibi kesiyoruz. Belini büzerek pul işlemeli şeritten kemer takabilir veya lastik geçirebilirsiniz. Paçalarına da lastik takıp ortayı düz olarak dikiyoruz.
Leia Mais

Modern Gelinlikler






Her Genç Kızın Hayallerini Süsleyen Gelinlik Modellerinden Modern ve şık gelinlik modellerini sizlerin beğenisine sunuyoruz.
Leia Mais

Davet Elbiseleri

Kadınların, Kızların özel davetlerde gezilerde şık ve güzel görünmelerini sağlayan ve göz dolduran renk renk desen desen elbiseleri siz değerli bayanların beğenisine sunuyoruz takdir sizlerin.

Leia Mais

Sahih Olmayan Nesebin Sonuçları

Sadece anasına sahih olmayan nesep bağı ile bağlanan çocuk onun soyadını alır, onun mirasçısı olur. Mahkeme vela­yeti de anaya verebilir. Buna karşılık, tanıma veya babalığa (kişisel sonuçlarıyla) hüküm suretiyle çocukla baba arasında gayrısahih nesep bağı kurulmuşsa, çocuk babanm soyadını alır. Baba, tıpkı sahih nesepli çocuğu gi­bi, çocuğuna bakmak, nafaka vermekle yükümlüdür. Çocuk babası­na ve ailesine mirasçı da olur, fakat onun sahih nesepli çocuklarıyla birlikte mirasçı olursa, onların alacağı payın ya­rısını alır.
Baba yönünden sahih olmayan nesep ilişkisi kurulmuşsa, mahkeme, çocuğun velayetini anaya veya babaya verebilir. Bu takdirde, velayeti almayan taraf ile çocuğun kişisel ilişkilerini de mahkeme belirleyecektir. Gayrısahih nesebin sözkonusu olduğu hallerde vela­yet, sahih nesepten farklı olarak, kendi­liğinden kurulmaz; yargıcın bir karar vermek suretiyle bunu belirlemesi gere­kir.
Sahih olmayan nesep ilişkisinin dü­zenlenmesi ile ilgili bu hükümler çağdaş gereklere uygun değildir. Bu sebeple Medenî Kanun’da yapılması düşünülen değişiklikler için de kanunun bu konuda­ki hükümleri de ele alınmalıdır.
Leia Mais

Aile Topluluğunda Nafaka

Medenî Kanun’un 315-345. maddele­rinde “geniş anlamıyla aile” denilebile­cek bir toplulukla ilgili hükümler yeralmaktadır. Bundan önceki kısımlarda ön­ce karı-koca sonra da karı-koca-çocuklardan kurulu aile birimi gözönün-,de tutulmuşken, burada daha geniş çev­ren bir aile birimi ile ilgili hükümlere yer verilmektedir.
Kanunda isabetli sayılmayacak “Ai­le” başlığı altında toplanan bu hüküm­ler üç fasla ayrılmıştır: Nafaka, Ev Reis­liği ve Aile Malları. Bunları kısaca ince­leyelim.
Nafaka
MK.M.315′e göre “herkes, yardım et­mediği surette zarurete düşecek olan usul ve füruuna ve erkek ve kız kardeş­lerine muavenet ile mükelleftir.”
Bu maddede düzenlenen yükümlülük aile içi dayamşma ile ilgilidir. Belli kan hısımları arasında yoksul ve muhtaç du­ruma düşecek kimseye karşı, yakın hı­sımların bakım borcu olduğu kanunda belirtilmektedir.
Nafaka borcu, usul ve füru ile kardeş­lere hasredilmiştir. Bunlar dışında kalan hısımlar arasmda nafaka yükümü ahlaken var olsa bile- hukuken yoktur. Usul füru her şeyden önce ana baba ile çocukları ihtiva eder; ama bununla sınırlı değildir. Torun ile dede, nine vb. arasmda da nafaka yükümü olabilir. Çünkü bü­tün bunlar usulfüru (dikey çizgi) hısım­larıdır. Kardeşlerin de birbirlerinden na­faka talep etmeleri mümkündür. Yalnız bunun için, kendisinden nafaka istene­cek kardeşin “hali refahta” bulunması şarttır. Şu halde kendi ge­çimini ancak sağlayabilen kardeş nafa­ka yükümlüsü değildir.
Nafaka isteyebilmek için “zarurete düşmek” şartı vardır. Bunun sabit bir ölçüsü olduğu söylenemez. Çoğunlukla, nafaka isteyenin sosyal durumu gözönünde tutularak zaruret şartı değerlen­dirilecektir. Nafaka isteyen kimse, bu talebini, mirastaki tertip sırasına göre ileri sürmelidir. Meselâ, bir kimsenin ço­cuğu varken (ve nafaka verebilecek du­rumda iken) torunundan nafaka isteme­si kabul edilemez. Ama, aynı sıradaki yükümlülerden birlikte nafaka istenebi­lir. Meselâ, bir anne, çocuklarının hep­sinden birlikte nafaka talebinde buluna­bilir.
Nafaka, esas itibarıyla nakden ödene­cek bir irat şeklinde hükme bağlanır. Bunun aylık, üç aylık ya da yıllık olarak kararlaştırılması mümkündür. Olağan olan aylık ödeme şeklidir. Nafakanın tu­tarının ne olacağı somut olayın özellikle­rine göre yargıç tarafından tespit edilir. Kanuna göre bu tutar “davacının geçin­mesi için gerekli olan ve dâvâlının geliri ile de orantılı bulunan” bir tutardır. “Ge­çim” için ne miktar nafakaya muhtaç olunduğu davacının sosyal durumuna göre belirlenir. Dâvâlının geliri ile oran­tılı (mütenasip) olma da, onun geçim gi­derleri gözönünde tutularak tespit edile­cektir.
Nafaka isteyebilecek kişi bir yardım kurumunda bakılmakta ise (Darülaceze gibi) nafaka dâvası bu tür kurumların yönetimi tarafından açılabilir. Kanuna göre ana ve babası belli olmayan çocuklar belediyelerce bakılırlar. Kimsesiz çocukların bakı­mı ve korunması ile ilgili özel mevzuat da vardır.
Leia Mais

Aile Kurumunda Ev Reisliği

Ev reisliği hükümleri, esas itibariyle büyük aile tipi ile ilgili hükümlerdir. Ka­nuna, sözleşmeye ya da örfe göre bira-rada yaşayan kimseler, bu anlamda bir aile meydana getirirler. Bu birim içinde, kan hısımları, sıhrî hısımlar, işçiler, çı­raklar hep birlikte bulunabilirler. Bunla­rın hepsi üzerinde, kanun, gelenek veya sözleşme hükmü uyarınca bir başkanlık hakkı sözkonusu olur. Meselâ, bir çift­likte birlikte yaşayan kimseler bu du­rumdadırlar. Bunların reisinin kim ola­cağı, kanundan, sözleşmeden ya da gele­nekten çıkar.
Ev reisi birlikte yaşayanların tâbi ola­cakları kuralları belirler. Bunlara “evin kuralları” denir. Birlikte yaşayanların hepsinin çıkarları bu kurallar içinde gö­zetilir, özellikle eğitim, meslek ve ibadet ihtiyaçları ve özgürlükleri gözönünde tutulur. Ev reisi birlikte yaşa­yan kişilerin mallarma karşı da gereken özeni göstermek ve bu malları kendi eşyası gibi güven altında tutmakla yüküm­lüdür.
Ev reisinin en önemli ödevi, kendi baş­kanlığı altında bulunan küçük, kısıtlı, akıl hastası ve akıl zayıfı olan kişilere nezaret etmektir. 8u gibi kişilerin baş­kalarını tehlikeye düşürecek eylem ve davranışlarda bulunmalarını önlemek için ev reisi icabeden her türlü önlemi al­mak zorundadır. Bu gibi kişiler haksız fiil işleyerek başkalarının zarara uğra­masına yol açmışlarsa, bundan dolayı ev reisi, kendi mal varlığı ile sorumlu olur. Bu sorumluluk “objektifleştirümiş ku­sur sorumluluğu “dur. Ev reisinin “ku­sursuzluğunu” ispatlaması yetmez. So­rumluluktan kurtulmak için ev reisi “ge­reken bütün önlemleri almış bulunduğu­nu” müspet olarak kanıtlamak yükünü taşır.
Yalnız büyük aile tipi bakımından de­ğil, karı koca ve çocuklardan oluşan aile tipi bakımından da uygulanan bu so­rumluluk hükmü, reşit ol­mayan çocukların işledikleri haksız fiil­lerden babayı (baba yoksa anayı) veli sı­fatıyla sorumlu kılması açısından büyük önem taşır. Bu bakımdan oldukça geniş bir uygulaması vardır.
Leia Mais

Aile Mallarına İlişkin Hükümler

Aile malları
Aile mallarına ilişkin hükümler Mede­nî Kanun’un “ölü hükümleri”dir. Bun­lar bizim uygulamamızda rağbet bulma­yan “aile vakfı”, “aile şirketi emvali” ve “aile yurdu” gibi bir yardımlaşma ya da ekonomik faaliyet biriminin meydana getirilmesi ile ilgilidir.
Aile vakfı, aile bireylerinin eğitim ve öğretimine, donanımııia veya bunlar arasındaki yardımlaşmaya yönelik amaçlarla kurulan bir vakıf türüdür.
Aile şirketi emvali, bir mirasçılar gru­bunun, terekedeki paylarının tamamını ya da bir kısmım bırakarak veya buna başka mallar ilâve ederek kurdukları bir mal ortaklığıdır, özellikle bir bütün ha­linde işletilmesi sözkonusu olan miras malları dolayısıyla mirasçıların süreli veya süresiz olarak böyle bir ortaklık meydana getirmekte ortak çıkarları ola­bilir. Kanunda, bu tür ortaklığın yöneti­mi ve işletilmesi bakımından ayrıntılı sa­yılabilecek hükümler yeralmaktadır.
Aile yurdu ise tarımsal ya da sanayi işletmesi ihtiva eden bir taşınmazın veya bir meskenin, bir ailenin geçimi ve­ya oturması için tahsisi ile kurulan bir birimdir. Mülk sahibi.kanunda öngörü­len belli işlemleri yapmak suretiyle, taşınmazını böyle bir yurt haline dönüştü­rebilir.
Yukarıda değindiğimiz gibi, Medeni Kanun’un “aile malları” başlığı ile dü­zenlediği bu kurumlar, bizde rağbet gör­memiştir. Bu sebeple MK. 322-345. maddelerinde yeralan hükümlerin ayrıntı­lı olarak açıklanması gerekli değildir.
Leia Mais

Hacir Kararı

Hacir kararı
Hacir kararım mahkeme verir. Mah­kemeden bu kararı isteme yetkisi esas itibarıyla ilgili kişilerindir. Bununla bir­likte, bazı hallerde adliye ve idare ma­kamları da hacri gerektiren durumları mahkemeye bildirmekle yükümlüdürler.
Hacir kararını verecek mahkeme/sulh mahkemesidir. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle hacir kararı vermek için, mahkeme bilirkişiden rapor almak zorundadır. Bu raporda hacredilecek kimsenin mahkemece dinlenmesinin ya­rarlı olup olmadığı da belirtilir. Öteki hallerde hacredilecek kimse dinlenir. Hapis sebebiyle hacirde ise buna gerek yoktur. Mahkemece verilecek hacir ka­rarı derhal ilân edilir.
Sulh mahkemesi hacir kararıyla birlik­te, mahcura bir vasi atar. Vesayeti gerektiren sebep küçüklük ise ayrıca bir hacir kararı gerekmediğinden, sulh yar­gıcı doğrudan vasi tayinine ilişkin kararı verir. Vasi, vesayet işlerini gör­meye ehil bir reşit kişi olacaktır. Vasi ol­mada, küçük ya da mahcurun yakın kan ve sihri hısımlarının önceliği vardır. Bu konuda mahcura ya da küçüğe kişisel yakınlık ve ikametgah itibariyle yakın­da bulunma gözönünde tutulur. Ayrıca hacredilecek kişinin kendisinin veya ana ve babasımn istekleri de nazara alınır. Kanun, bazı kişilerin kendilerine verile­cek vasilik görevini kabulden kaçınabile-ceklerini, bazılarının vasi olarak tayin edilmesinin de caiz olmadığını belirtiyor.
Leia Mais

Mahkemece Tayin Edilen Vasinin Görevi


Vasinin görevi
Mahkemece tayin edilen vasi, sulh mahkemesinin genel gözetimi altında, küçük ve mahcuru korumak, ona neza­ret etmek, mallarını ve parasını muhafa­za edip işletmek, vesayet altında bulu­nan küçük ise onu bakıp beslemek, eğiti­mini sağlamak gibi görevleri yapar. Ay­rıca, hukukî işlemlerinde küçüğü veya mahcuru temsil etmek ve onun adına ve hesabına üçüncü kişilerle ilişkiler kur­mak da vasinin görevleri arasındadır.
Vasi, vasilik görevine tayin edildikten sonra, küçüğün veya mahcurun mal var­lığının bir defterini yapar. Gerekli haller­de bu defter, mahkemenin onayından ge­çecek resmî bir defter olarak yapılır. Bu deftere göre mal varlığının durumu tes­pit edildikten sonra vasi, sulh mahkeme­since uygun görülecek zamanlarda veya yılda en az bir kere, vesayet altında bulu­nan kişinin hesap durumunu mahkeme­ye rapor eder. Vasinin, bu hizmeti karşı­lığında bir ücret isteme hakkı da vardır. Ücretin tutarını mahkeme belirler.
mahkeme


Vasinin işlemleri sulh mahkemesinin denetimine tabidir. Bu denetim, temyiz kudretine sahip olan küçük veya mahcu­run veya herhangi bir ilgilinin şikayeti üzerine de yapılır. Sulh mahkemesinin şikayet üzerine verdiği kararlar aleyhine asliye mahkemesine itiraz olunabilir.
Vasi, vesayet altında bulunan kimse adına her çeşit hukukî işlemi yapabi­lir. Fakat, bağışlama, kefalet ve vakıf kurma bunun dışındadır. Bazı işlemler için ise sulh yargıcının onayı gerekir (MK.M.405′te yazılı işlemler). Kanuna göre, daha önemli olan bir kısım işlemler için, sulh yargıcından başka, asliye mah­kemesinin de onayına gerek vardır.
Leia Mais

Mutlu Bir Evlilik İçin




Flörtü savunan kesimlerin genel yaklaşımı, “ilerde mutlu bir evlilik için karşı cinsi tanıma gereği, bu konuda bir kâç deneyim yaşanmasının şart olduğu” iddiaları çevresinde şe­killenmektedir.
Gençler arasında “çıkma” da denilen flört, evlilik gibi ma­nevi ve sorumlu bir bağın kuruluşuna başlangıç için uygun mudur bir düşünelim.


Her şeyden önce “çıkma”, genç kızların erkeklere biraz para harcattığı, karşılığında da kendisini birazcık kullandır­dığı bir ilişki biçimidir. Peki karşı cinsi bu deneyimle tanı­mak ne kadar sağlıklıdır?
Malumdur ki karşı cinsle ilişkiyi bu deneyimle tanıyan kişiler bir ömür boyu evlilikten şikayet ederler. Çünkü bu tür ilişki sırf eğlenceye, hoşça vakit geçirme anlayışına da­yalıdır. Hayatın sıkıntılarını birlikte omuzlamak, birbiri için fedakârlık yapmak, bağlanmak, sadakat göstermek gi­bi değerler söz konusu değildir. Oysa bunlarsız evlilik dü­şünülemez…

İşin doğrusu evliliklerin pek azı flörtle başlar. Birçok ki­şi çıktığı kişiyle sadece eğlenmeyi hedeflemektedir, bu ne­denle ona eğlenceli bir rol takınır. Ama hayatın hep eğlene­rek geçmeyeceğini bildiği için, eğlenmek için seçilen part­nerden farklı bir “evlenilecek kişi” arayışına girer. Özellikle de erkekler…
Çünkü ne kadar modern olsa da genellikle erkeklerin kadın algısı, şöyledir, kadınlar ikiye ayrılır, “birincisi, annem gibi, güvenilir, sadık, vefalı, fedakar, birlikte ev kurulabile­cek kadınlar; ikincisi eğlenilecek kadınlar…”
Ergenlik dönemi henüz taşkınlıkların dizginlenemediği ve enerjinin doğru yönlendirilemediği acemilik çağıdır. En önemlisi cinsler arasındaki farklılık bu dönemde had safha­da hissedilir.
Ergen olsun, yetişkin olsun kadınlar her türden ayrıntı­lara önem verirlerken erkekler pek önem vermezler. Mese­la duyguları, duyguları simgeleyen jest ve hediyeleri, söz­cükleri, vs.
Erkekler bu “enstürmanları” sadece istediklerini elde et­mek, bir ilişki sahibi olmayı başarmak için “kullanırlar.” Yok­sa asla kadınlar kadar değer vermezler.

Erkek çocukları ilişkilere macera gözüyle bakarlar. Daha dürtüsel ve acelecidirler. Birçoğunun yaşadıkları kırgınlıkla­ra fazla anlam yüklemedikleri görülebilir. Çok kolay yeni bir maceraya atlayabilirler, hatta bir maceranın içindeyken bir diğerini kollayabilirler.
Bunun nedeni şudur; ergenlik dönemindeki erkek çocu­ğu için erkek arkadaşları çoğu zaman kız arkadaşlarından daha merkezi bir öneme sahiptir. Adeta kızlar onun için grupta bir partnere sahip olma ihtiyacını karşılayan herhan­gi bir öğedir. Birlikte eğlenirken damsız kalmamak için bir mecburiyet; bir masraf kapısı, bir kapris kumkuması!
Erkek çocuklarının karşı cinse daha derin duygular besle­mesi, uzun vadeli planları olması için daha yıllara ihtiyaç vardır.
Oysa kızlar tam tersine son derece duyarlı, fazlasıyla alın­gandır. Her şeyden önce yaşadıkları maceraya değil, yaşadığı kişiye odaklı düşünürler. Birlikte olduğu kişiyi yüceltme, birlikte bir gelecek tasarlama eğilimleri vardır. Hem de daha bunun için çok erken olduğunu bilmelerine rağmen.

Kızlar erkeklerin kendilerine yaptığı muamelelerin bilin­çaltını sezerler. Çıktığı kişinin kendisiyle henüz duygusal bir şekilde ilgilenmediğini hisseder, bunun kendisinden kaynak­landığını sanarak acı duyarlar. Bu nedenle bu yaşlardaki flörtler oldukça sancılı ve birçok zaman umut kırıcıdır.
Özellikler ergenlik çağındaki acemilik hesaba katılırsa, çoğu zaman ilk ilişkiler son derece hayal kırıklığı yaşatıcıdır. Genç kız çok fazla mana yüklediği buluşmaya, çok fazla ha­zırlanarak gitmiştir, ama umduğu iltifatları duyamadan ha­yal kırıklığı ile döner.
Hatta belki genç adam biraz güdülerine hakim olamadı­ğı, biraz da arkadaşlarına anlatacak bir macerası olsun diye aşırı hareketlerde bulunur. Genç kız bu durumda kendisini kullanılmış hissederek acı duyar ve hep doğru kişiyi bulmak ümidiyle yeni ilişkilere koşar. Böylece aradığı prensi bulmak için bir sürü kurbağayı boşuna öpmüş duygusuna kapılır…

Bu deneyimlerden geçen birçok kadın; hissettiği hayal kı­rıklığı nedeniyle iş kolik, kariyer perest olacak kadar ilişki­lerden kaçma yolunu tutuyor. Kimisi annesine büsbütün bağlanıyor, tümüyle içine kapanıyor ve tüm ilişkilere olum­suz bir bakış açısı geliştiriyor.
Bazı kadınlar ise çıktığı kişide aradığı özellikleri bulama­yınca kaçmak ve değiştirmek onun için bir hayat biçimi olu­yor ve hayatı böylece geçiyor. Bir kaç evlilik yapsa da mutlu olamıyor. Bunların örnekleri çoktur ve farklı hikayelerle ör­nekleri çoğaltmak mümkündür.
Öyleyse flörtün, ya da daha geniş anlamda nikahsız ilişkinin yararı ve zararı ne kadar ölçülmüştür?

Elbette şunu söylemek istemiyoruz; “kızlar erkeklerle ke­sin bir şekilde görüştürülmesin; anne babanın seçtiği kişiyle evlensin.”
Söylemek istediğimiz şu ki; flörtü evlilik öncesi tanışma ve akaynaşma yöntemi olarak görüyorsak; bunu daha tutarlı bir usulle yapmalı değil miyiz?
Nitekim günümüzde Hıristiyan inanç ve geleneklerine bağlı batılılar da; “birlikte eğlenmek ve para harcamak” şek­lindeki, kapitalist flört yöntemini benimsemiyor. Bunun ye­rine evlenme çağı gelmiş, kendini yetiştirmiş, karakterini oturtmuş yetişkinleri; fikir klüpleri, dernekler, cemaat ve ce­miyetlerde veya aile ortamlarında münasip bir şekilde tanış­tırma yoluna gidiyorlar. Hem böylesi, tarafların birbirine ya­lan söylememesi, rol yapmaması için de çok daha uygun.
Çünkü görülüyor ki, evlilik gelip geçici duygular üzerine inşa edilemiyor, edilse de sağlam olmuyor. Ama fikir birliği, karakter ve yetişme tarzı uyumu üzerine oturtulunca çok da­ha sağlam oluyor.
Leia Mais

İlk Aşk




Ergenlik çağı belki de en çok “ilk aşk” macerasıyla ha­yatımıza damgasını vurur. İlk aşk dediğimiz duygusal tec­rübe çoğu zaman oldukça münasebetsiz bir kişiye karşı his­sedilir. Genç ve yakışıklı bir öğretmenden, servis şoförüne, market çalışanına kadar her hangi biri olabilir bu kişi. Ak­baba ve komşulardan genç bir yetişkin olması da kuvvetle muhtemeldir.


Genellikle ilk aşık olunan kişinin özelliği, dış görünüştür. Bazı genç kızlar çok da yakışıklı ve hatta genç olmayan birine de aşık olabilirler. O zaman neden, duygusal olarak sempati duymak, yani benzerlik kurmak olabilir.
Doğal olarak insanlar kendilerine benzeyen kişilere sem­pati duyarlar. Yani aynı sanatçıyı beğenmek, aynı sosyal tu­tuma meyilli olmak gibi… Örneğin sosyal aktivitelerden çok kitap okumayı seven bir öğrenci, onu kendisine yakın bulan edebiyat öğretmenine aşık olabilir. Hele de onu takdir edi­yor, yakınlık gösteriyorsa.Benzer şekilde, sakin, kimseyi kırmayan müşfik yapısı ne­deniyle kendisine aşık olunan yetişkinler çoktur. Çünkü bu yıllarda ergen kızlar için duygularını anlayan bir kişiye ihti­yaç duyma had safhadadır.

Karakterini oluşturma çabası içinde oldukları için bu dö­nemde gençler karizmanın da çok etkisinde kalırlar. Mesela servis şoförü oldukça karizmatiktir, öz güvenli ve gruba ha­kim bir kişiliği vardır. Onun el kol hareketiyle veya sözle ta­kılmaları bile heyecan uyandırmaktadır.
Yani bir çok zaman ilk aşkta güçlü bir karakterin tesirine kapılmak önemli bir unsurdur. Bu dönemde karşı cinsle ya­şanan en küçük duygulanım bile çok abartılı hissedilebilir. “Bana şöyle dedi, böyle baktı” diye ballandırıla ballandırıla anlatılır.

Genç kızlar gizli gizli içtikleri sigaranın filtresindeki leke­de veya kahve telvesinde sevdikleri kişinin adının baş harfi­ni ya da siluetini filan görürler. Okul çevresindeki çingene­ye ucuzundan fal baktırıldığı da olur. Tabi en kolayı papatya falıdır, “seviyor, sevmiyor…”
Ergen kızlar, hele de yaşıtı olan oğlanlar daha çocuksu oldukları bu çağda; genelde yetişkinlere karşı ilgi duyarlar; ama bazen yaşıtlarına karşı çocukluktan gelme hisleri de olabilir.

Ergenlik çağının ilk devrelerinde kız ve erkek çocuklar kümeleşir, kendi aralarında oynamaya başlarlar. Karşı cinsi ya gönülsüz olarak aralarına alırlar, ya da almazlar. Bu kü­meleşme zaten ilkokuldayken başlamıştır, ilkokulun son yıl­larında ise adeta çatışan kümeler oluştururlar. Artık birlikte oynamadıkları gibi; birbirine takılır, birbirini küçümser, alay ederler. Erkek çocuklar kız çocukların kızdırmaktan, vurup kaçmaktan, çantalarını düşürmekten zevk alırlar.
12 yaşından sonra bu karşıtlık yerini merak ve ilgiye bı­rakır. Erken gelişen kızlarda, erkek çocukların ilgisini çek­me, beğenisini kazanma isteği ortaya çıkar. Ancak gelenek­sel olarak ilk adım erkeklerden beklendiği için duygular da­ha çok içte yaşanır.

Bu dönemde kızlar kendi aralarında oğlanları çekiştirir, fısıldaşır, gülüşürler. Kendi aralarında sırnaşık erkeklerden iöz ederler. “Ahmet var ya, Hani şu yakışıklı çocuk, işte o benimle çıkmak istedi, reddettim!” diye övünürler. Genç kız­lar ancak içli dışlı arkadaşlarına şu veya bu çocuğu beğendi­ğini açıklar. Arkadaşı bu sırrı çevreye yayarsa büyük tepki pösterir.
Ergen erkekler ise genellikle 14 yaşından başlayarak kız­lara açıkça ilgi duyduklarını belli ederler. Genç giyimine, ku­şamına özen göstermeye, kızlarla şakalaşmaya, takılmaya başlar. Soytarılık yaparak, fıkra anlatarak güldürerek kızla­rın ilgisini çekmeye çalışır.

Genç ergen gülümseyen her kızın kendine tutulduğunu sanır. Arkadaşlarına bundan övünerek söz eder. Kısa buluşmalar, el ele tutuşmalar, ballandıra ballandıra anlatılır.Arkadaşları, “Anlat, sonra ne oldu?” dedikçe genç öyküsünü yer yer uydurmalara kaçarak süslemeye başlar. Kimi I genç ise kızlara yaklaşamaz, sıkılır, konuşamaz, kekeler. O Bu çağlarda kızların çoğunda “Bizi kader bir araya getirdi” gibi duygular çok ön plandadır. Duygusal ve mizaç yönünden uyum fikrine çok önem. verirler; tıpkı yetişkin gençi: kızlar gibi… Ama birçok zaman oğlanın bu kadar uzun uzadıya hislerle alakası yoktur; kayıtsızdır…

Bu yaşlarda hisler tam da acemicedir. İlgi duyulan kişiden olumsuz bir şekilde söz edilse bozulmalar, heyecanım belli etmeler, hatta söylemek için bahane aramalar. Bir yandan; o kişi hariç herkes anlar; bir yandan da bir türlü itiraf edile­mez, hatta ağlaya sızlaya inkâr edilir…
Bununla birlikte hayat boyunca, sol tarafta tatlı bir sızıy­la hatırlanacak hoş şeylerdir. Hesapsız mütevazı, temiz duy­gulardır çoğunlukla… Elbette bu gibi platonik hisler yerini gittikçe daha gerçek­çi, hesap edilmiş, çeşitli koşulları düşünülmüş duygulara bı­rakacaktır.
Leia Mais

Okul Aşkları


Bedensel ve zihinsel gelişimini tamamlayıp, hisleri olgun­laşan genç kızlar, gittikçe “birlikte olmak istediği kişiye kar­şı duyulan sevgiyi” tanımayabaşlar. Genellikle okul hayatının önemli bir işlevi de, evlenilecek kişiyle tanışmadır.
Hatta birçok genç okuldan mezun olmadan önce evlene­ceği kişiyi bulmayı önemser. Çünkü uzun bir süreyi bir arada geçirdikleri ve yaşıt oldukları için kolay anlaşacaklarını dü­şünürler. Bu bir parça da doğrudur. Özellikle benzer hayat görüşüne sahip gençler okulda kendi aralarında gruplaşırlarken yakınlaşırlar. Hayata birlikte atılmayı düşünürler.
Geleneksel olarakkızlar ilk adımı erkeklerden beklediği için bazı sıkıntılar duyulur. Mesela asıl beğenilen delikanlı­nın gözü başkasındadır; bu nedenle mecburen kendisine ala­ka gösteren kişiyle zaman geçirilir. Çünkü istediği kişiyi bek­lerken yalnız kalmaktan korkar.



Elbette bazı çiftler gerçekten birbirini istediği için bir ara­ya gelirler. Bunlar mutlu azınlık diye tabir edebileceğimiz gruptur. Bunlar zannedilenin aksine genellikle popülerlik peşinde koşmayan, iddiasız ve içten kişilerdir.
Popüler çiftler ise genellikle kibirlidir ve birbirlerini incit­tikleri çok olur. Ayrıca onlara karşı duyulan kıskançlık da mutluluklarını etkileyebilir. Özellikle günümüzdeki gibi, tüm ilişkiningözönünde yaşanması durumunda…

Günümüzde gençler çoğu zaman grup halinde yaşadıkla­rı ve çiftler halinde eğlendikleri için; birbirlerine gevşek bağ­larla bağlı çiftlerden gruplar oluşturmaktadırlar. Bu gruplar­da çiftler genellikle yalnız olan kız veya erkek arkadaşlarına eş bulurlar ki, o da yalnız kalmasın. Böylece birlikte eğlen­mek mümkün olsun.
Bu arada aynı gruptaki kızlar genellikle birbirlerinin iliş­kisini yakından izler, dertleşir, paylaşırlar. Hatta paylaşmak İstemeyeni de sıkıştırıp sorgularlar. Bu arada kendininkiyle kıyaslamada bulunurlar. Bazen kıskandıkları durumlar olur, kendi partnerlerine sitem veya baskı yaparlar. Bazen de saf gördükleri arkadaşlarına akıl verirler. Ufak tefek so­runlar dertleşmeler sırasında büyütülür, moral bozucu sözler yüzünden ilişkiler sarsılır. Çünkü bu yaşlardaki gençler bir­birlerinden çok akıl alır ve çok etkilenirler.
Bu yaşlarda da gençlerin ailelerin yardımına ihtiyaçları olabilir. Her ne kadar aileden uzaklaşma eğilimi gösteriyor olsa da, yaşadıklarını hissettiklerini paylaşmaya teşvik etmek yerinde olur.

Çünkü maalesef bu çağlar acemilik nedeniyle bazen çok tatsız durumlara da sahne olmaktadır. Araştırmalar bir çok genç kızın duygusal ilişkide çok fazla bağımlılık duyduğunu, bu nedenle erkek arkadaşı tarafından şiddete, cinsi istismara uğrasa bile sesini çıkaramadığını göstermektedir.
Kızınızın arkadaşlık veya duygusal beraberliğinde şu işa­retleri gösterip göstermediğini izlemeniz yararlı olur;

■ Erkek arkadaşının öfkesinden korkuyor mu?
■ Kendisine veya ailesinden birine zarar vermekle tehdit etmesi nedeniyle ilişkisini bitirmekte zorlanıyor mu?
■ Sık sık arkadaşının davranışları için özür dilemek ya da savunma yapmak zorunda kalıyor mu?
■ Erkek arkadaşının fikrine karşı çıkmaktan korkuyor mu?
■ Erkek arkadaşının istem dışı olarak bir yere götürdü­ğü, salıvermediği, gözünü korkutarak ilişkiye zorladığı olu­yor mu? .
■ Kendini depresif ve diken üstünde hissediyor mu?
Gençler özellikle kızlar, arkadaşını kaybetme korkusuyla istemediği bir ilişkiye zorlanmakta, hayır diyememektedir. Bu tarz süren ilişkide cinsel istismara açık hale gelmektedir.
Uzmanlar yukarıdaki maddelerle anne babaları uyarıyor.

Leia Mais

Gerçek Sevgi


Neden sevgi gibi güzel bir duygu, bu kadar yıpratıcı ha­diselere neden olmakta?
Çünkü sevgi, insani-manevi bir duygu iken, gençlik aşkları daha çok dürtüsel hislerdir. Tatmin edilmeyi bekleyen içgüdüler kabararak his pusulasını sıkça yanıltırlar.
Ayrıca gençlik aşklarının birçoğu yalnız kalma korkusuy­la, iyi düşünülmeden verilen kararlarla meydana gelir. Yal­nızlık acı vericidir;, hele de o yaşlarda. Gençler o yaşlarda kendilerine güven için arkadaşlık ve duygusal ilişkiye çok fazla mana yüklemektedirler. Bunda, henüz 8-9 yaşlarındakiçocukların bile flört ettiğinden bahseden dizilerimizin de katkısı var kuşkusuz.
Modern kültür flörtü serbestten öte mecburi tutan garip bir anlayışa sahip olduğu için; günümüz gençliğinin ilişkile­rinin birçoğu zarurettendir. Eğlenceye katılmayan gençlerin gruplardan dışlandığı; eğlence yerlerine ise “damsız” girilme­diğ göz önünde bulundurulursa bu daha kolay anlaşılır.


Oysa sevgi; üzerinde enikonu düşünülmesi gereken bir konudur.
Sevgi, özel kimliğimizin duvarını aşarak bir başkasıyla birleşmemizdir. Gerçek anlamda “Aşık olmak”, iki kişinin sa­dece, birbirlerinin gözlerinin içerisine sevgiyle bakmaları de­ğil; aynı zamanda, tüm fikirleriyle aynı yöne bakabilmeleri­dir ve bakışlarla olduğu gibi ruhen de bütünleşebilmeleridir.Oysa gençlik çağlarında henüz ne olduğunu, ne istediğini 2 belirlemiş midirler ki?

Flört sırasında genellikle taraflardan biri “ben böyle düşünuyorum, bunu seviyorum” vs. der. Diğeri birlikteliği sürdürmek istiyorsa “ah evet ben de” diye cevap verir ve “tam birbirimize göreyiz” hissi belirir.

Bir süre gerçekten de böyledir. Hatta bazen tüm şartlar uygun gelişir, araya ayrılık da girmezse evlilik bile gerçekle­şir. Fakat ne zaman ki ilişkide yapmacık nezaket dönemi bi­ter; işte o zaman gerçek meydanda sırıtır kalır.
Aslında taraflardan biri bir ilişki sahibi olmaya fazlaca de­ğer yüklemiş, gerçek isteklerini hep baskılamıştır. Ama bu­nun sonsuza kadar sürdüremeyeceğini anlayınca gerçek kim­liğini aramaya başlar. Üstelik kendisini ancak ilişkilerde ya­pılandıracağını sanan biriyse bunu yeni bir ilişkide aramaya kalkışabilir…
Gerçek şu ki, birçok kişide birleşme, biriyle sevgiyle bir olma isteği oldukça kuvvetlidir. O kadar ki kendi benliğini kurmasını engelleyecek kadar. Hep “bir” olacağı bir diğer ya­rısını aramaktadır.

Ancak evlendikten sonra çiftin “bir olma” fantezisi ger­çeklerin sınamasına dayanamaz. Günlük hayatın sorunları karşısında, er ya da geç ferdi irade ve istekler ortaya konu­lur. Çelişkiler belirir. Kadın yine eskisi gibi gezmek ister, erkek kabul etmez. Erkek para biriktirmek arzusundadır, ka­dın bulaşık makinesi için bastırır. Kadın ev işlerinden şikayet eder; erkekse kendi meşguliyetlerinden dem vurur. Böylece ilişkinin flört dönemindeki hisler ortadan kalkar; evliliğin aşkı öldürdüğü efsanesi anlatılmaya başlanır.Yada daha da kötüsü, “yanlış insanla evlenildiği”, daha doğrusu “evlendiğini sandığı insanla evlenmediği” neticesi­ne varılır. Birçok kişi ilişkilerin başlangıç kısımlarındaki heyecanlı dönemin tutkunu olur, bu nedenle evliliğe sadık kalamazlar.

Bütün bunlardan söz etmemizin nedeni sevgiye inanma­mamız değil, ama içgüdü baskısı, model ve kimlik arayışı, duygu tiryakiliği arasında sevginin hakikatinin yaşanmasının güçlüğünü anlatmaktır.
Elbette kişiliğini İnşa ettikten sonra, ciddi bir niyetle ve yapacağı özveriyi göze alarak, bilinçli bir ilişkiye giren kişi, sevgi deyince neyi anlaması gerektiğini çok daha iyi bilecek­tir. Bu dönemde zamanından erken yaşanmış acı verici dene­yimlerin gölgesi olmasa çok daha iyidir.
Bu nedenle flört konusunda batı kültürünün yaklaşımın körü körüne benimsemek yerine, o hatalardan ders alarak daha doğru bir yaklaşım benimsemek daha uygun olabilir.
Ayrıca bu demek değildir ki, gençlerimiz bu çağda; gele­nek göreneklerimizde olduğu gibi, anne baba kararıyla, gö­rücü usulüyle evlensinler!
Ömür boyunca çalıştıkları yerde, sosyal ortamlarda vs. karşı cinsle bir arada olacak insanların; evliliklerini sağlam temel üzerine oturtması gerekir. İleride evliliklerde duygusal çekimin bitmemesi için kişinin duygularını ölçüp biçerek karar vermesi önemlidir.

Leia Mais

Göğüsler


Göğüsler

Kadın güzelliğinin en önemli öğelerin­den biri de göğüstür. Çekici bir dış görü­nüm için ne fazla dik, ne fazla gevşek, vücut ölçüleriyle oranlı bir göğüs ideal­dir. Yalnızca kaslar ve bağlarla destekle­nen, çok hassas bir organ olan göğüsle­rin duruşu, bir başka deyişle sert ya da yumuşak oluşu meme bezlerine bağlıdır.

Meme bezlerinin yetersizliği bazıhormonlarve A-C-P-Fvitaminleri ile gideri­lebilir.

Çok sıkı, vücudumuza uygun olmayan sutyen kullanmak son derece sakıncalı­dır. Eğer göğüsleriniz yumuşaksa jim­nastik yapın, soğuk ve sıcak suyu değiştire değiştire duş alın.
Kürek çekme, yüzme gülleyle yapılan jimnastik .hareketleri de göğüslerinizi güzelleştirir.


Göğüs güzelliği çok genç yaşlarda ka­zanılır. Bir kere şekilleri bozulduysa, ar­tık plastik ameliyattan başka yapılabi­lecek işlem kalmamış demektir.
Kremlerden losyonlardan, soğuk su duşlarından yardım beklemeyin. Jim­nastik hareketlerinden de mucizeler um­mayın.

Doğrudan doğruya göğüsleri etkileye­cek jimnastik yoktur. Ancak, göğüsleri tutan ve çevreleyen kaslar çalıştırılarak güçlendirilebilir. özellikle, yüzme ve gö­ğüs destek kaslarım çalıştıran jimnas­tik, omuz ve sırt kaslarını da geliştire­ceğinden göğüslerinizin daha güzel gö­zükmelerine yardımcı olur.

Genç kızlar ani kilo alıp vermekten ka­çınmalıdırlar. Ayrıca sutyen seçimine de çok özen göstermeleri gerekir. Kilo kay­bı göğüslerin sarkmasına yolaçabilir. îyi bir sutyen göğüsleri destekler ve kendi ağırlığını taşımasına yardımcı olur. Bedeninize uygun ve esnek bir ku­maştan yapılmış obuası şarttır.

Genç kızların kazanmak zorunda ol­dukları bir alışkanlık da güzel duruştur. Karnızı içine çekerek dik durmayı alış­kanlık haline getirdiğiniz takdirde hem göğüsleriniz hem genel görünüşünüz da­ha güzel olacaktır.

SİLİKON GÖĞÜSLER

Göğüslerini silikonla büyüten kadınları büyük bir tehlike beklediğini belirtmek isteriz. Silikon ameliyatını müteakip 5-15 sene içinde ciddi önemli bağırsak ve mide rahatsızlıkları ortaya çıkmaktadır. Ve bu rahatsızlıkları silikon vücut dışına alınsa bile yok etmek mümkün değildir. Göğüslerinizi ameliyat ettirin ama sakın silikon kullanılmasına müsaade etmeyin.

Leia Mais

Bilek, Diz Ve Dirseklerin Bakımı


Bilek, dizve dirseklerin bakımı
Diz, baldır ve bilek, bacak güzelliğinin en önemli unsurlarıdır. Güzel bir bacağa sahip olmaft büyük ölçüde soya çekime bağlıdır. Ama sürekli bir bakım ile giyim kuşamınızı, etek boyu ve ayakkabıla­rınızı isabetli bir biçimde seçmek, yürü­yüşünüze, duruşunuza dikkat etmek su­retiyle, bir ölçüde de olsa kusurlarını gizleyip güzel, düzgün görünmesini sağ­layabilirsiniz.Parafin banyosu da bir ölçüde istenen sonucu verebilir. 10 kere tekrarlamak yeterli olacaktır. Parafin banyosu için, nalburdan yarım kilo katı parafin alın.

Bir kaba koyun. Bu parafin kabım da içi su dolu başka bir kaba oturtun. Böy­le benmari usulüyle parafini eritin. Eri­yince karıştırıp ılımaya bırakın. Ayak bileğinize önce özel bir koruyucu krem sürün. Sonra bir fırçayla parafini sürün, bacaklarınızı yünlü bir kumaşla sarın. 20 dakika kadar öyle bekleyin. Parafin terletecek, bilekleriniz çok az da olsa incelecektir. Parafin çok sıcak olmasın, cildiniz yanar. Aslında bu parafin ban­yosunu bir güzellik enstitüsünde yaptır­mak yerinde olur.


Parafin banyoları baldırların inceltil-meşinde de etkilidir. Ancak baldırların incetilmesinde en iyi sonuç masajla alın­maktadır. Masaja bilekten başlanır, dize kadar çıkılır. Şişliği indirme ve kan dola* sunim hir.İHnmrrnfllf için sonunda bacaklara vurarak masaj bitirilir.
Bu masajı bir uzmana yaptırmak daha doğru olur. Baldır masajı en azın­dan, 35 dakika sürer. Ama parafin ban­yosunun da masajın da etkisi son dere­ce sınırlıdır. Hiçbir zaman sonuçta mucize beklenmemelidir.
Vücudumuzun, bakımı en zor bölgele­rinden biri dizlerdir. Yerden bir şey alırken eğilmek yerine dizleri kırıp çömelmek faydalı bir egzersizdir. Sertleşen kapaklarının banyoda sabunlayıp sünger taşıyla hafif hafif sürterek yu­muşatabilirsiniz. Banyodan çıkınca da nemlendirici bir krem sürmeyi unutma­yın.

Kimi zaman çok şık ye güzel bir kadının dirseklerinin esmer renkte ve kırış buruş olduğu görülür. Görülmediklerin­den çok ihmal edilen yerlerdir. Bunları gidermenin en etkili yolu, dirsekleri her gün limonla ovmaktır. Hem yumuşar hem de güzelleşip, beyazlaşırlar.
Bilekleriniz yorgunluktan şişmişse, bir divana uzanın, ayaklarınızı 45 dere­celik bir açı oluşturacak şekilde yukarıda bir yere, duvara dayayın. Kaslarınızı gevşetin. Yarım saat kadar öylece yatın. Sonra bacaklarınızı hafifçe kremleyip bi­leğinizden dizinize doğru, yani kan dola­şımı doğrultusunda masajlayın.

Leia Mais

Terleme


Terleme
İnsan sıcakta terler. Sıcağın dışında, patalojik sebepler, kalp, dolaşım bozuk­lukları, nörovejetatif rahatsızlıklar da insanı terletir. Ayrıca, ter bezlerinin aşı­rı çalışması ve aşın heyecanlar da terle­meye sebep olur. Bütün bunların yanısıra fazla bedenî güç sarfetmekten de ter­lenir. Terlemeyi önlemenin kesin yolları yoktur.Ancak,banyo, duş sürekli deodorant kullanmak problemi bir süre için de olsa çözümler. Aslında terlemek son derece sağlıklı bir şeydir. Organizma, toksinleri terle birlikte dışarı atar.


Ter vücuttan çıktığı anda kokusuz­dur. Havanın oksijeni ve cild yüzeyinde­ki bakterilerle temasa gelince o sevim­siz, itici kokuyu alır.
Ter kokusundan kurtulmak için, sıcak bir banyo veya duş gibisi yoktur. Cild gözeneklerinde tıkanmış yağların çözül­mesini kolaylaştırır zira. Deodorantlarsa ter kokusunu önlemekte en büyük yardımcılarınızdandır. Ayrıca, terle ıs­lanmış çamaşırlarınızı, giyim eşyaları­nızı yıkamadan tekrar giymeyin. Banyo­dan çıkıp giyseniz bile kumaşta kuruyan terin kokusu gün boyunca yoğun bir ter kokusu içinde gezmekten kurtaramaz sizi.
“Kokusuz, ya da hafif kokulu deodo­rantları tercih edin. Piyasada, sıvı krem, çubuk ve sprey şeklinde olmak üzere çe­şit çeşit deodorantlar vardır. Deodorant sıkılmadan önce, sıkılacak yer iyice yı­kanıp kurulanmalıdır.
Sinirsel olarak terleyen bir insan, ter­leyen bölgeyi sabah akşam günde iki de­fa sıcak ve soğuk suyla yıkamalıdır. Si­nir sisteminin düzene girmesiyle, ter bezleri daha az çalışacak, daha az ter salgılayacaktır

Leia Mais

İstenmeyen Tüylerden Kurtulmanın Yolları


Aşırı tüylenme, soya çekimden, hormonal düzensizliklerden ileri gelebilir. Hormon düzensizliği halinde mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır. Kimi za­man gereksiz tüyleri yok etmede kulla­nılan araçlar, sözgelimi jilet de bunları daha sertleştirip güçlendirir. Tüyler, yumuşak kısa ve koyu renkse sadece sarartmak yeterli olur. Sarartma istemi için madeni olmayan bir kapta ok­sijenli su ve magnezyum karbonatı ka­rıştırıp, koyu bir bulamaç haline getirin.

Cildi korumak için, sarartacağınız böl­geye önce ince bir tabaka krem sürün. Ardından da hazırladığınız oksijenli ka­rışımı sürün. Yaklaşık 4-5 dakika sonra ya da en ufak bir kaşıntı duyar duymaz soğuk suyla yıkayın. Yerine de normal! bir krem sürün. Tüylerin sert ve koyu ol­ması halinde ise (koltuk altı, bacak vb sarartma yeterli olmaz. Ağda, tüy dökü­cü kremler, jilet, elektrikli epilasyon gi­bi çeşitli yollardan biriyle bu tüylerden kurtulmak gerekir.asiri-tuylenme

AĞDAİster bir güzellik enstitüsünde yaptı­rın, ister evde kendiniz hazırlayın. İster­seniz hazır olarak alın. Ağda bütün zor­luklarına rağmen tüylerden kurtulma­nın en etkili yoludur, ««e bir ay süreyle rahatlık kazandıracak olan bu usul, ba­caklarınız, koltuk altlarınız için en uy­gun olanıdır.
Ağda tüyleri, kökünden koparır. Bu işlem sırasında biraz canınız yanar; ama hiç olmazsa uzun süre rahat edersiniz. Ayrıca düzenli olarak ağda yaptırdığı­nızda tüyler zamanla incelir, güçsüzleşir, renkleri açılır ve azalmaya başlarlar. Ağda uyguladığınız kısımları işiniz bi­tince yıkayıp kurulayın. Sonra limon ko­lonyası ve alkolle dezenfekte edin. Ve nemlendirici bir kremle cildinizi rahatla­tın.ağda
TÜY DÖKÜCÜ KREMLER

Kullanılması kolay olduğu gibi deriyi de yumuşak tuttukları için pek çoğumuz bu kremleri tercih ederiz. Oysa yüzeyde­ki tüyleri döktüklerinden aym işlemi en geç 1 hafta sonra tekrarlamak gereke­cektir. Kimi zaman, özellikle ince cildli kişilerde cildi de tahriş edebilir.
traş makinaları
TIRAŞ MAKİNESİ

Mutlaka en kolay, en hızlı epilasyon şeklidir. Ancak bu işlemin en azından haftada bir tekrarlanması gerekir. Çün­kü tüyler jiletle ancak yüzeysel olarak kesildiğinden çabucak uzar.
Tüylerin jiletle çoğaldığı görüşü doğ­ru değildir. Çünkü tüy folikullerinin miktarlarım değiştirmek imkânsızdır. Ancak jilet tüyleri yatay olarak kesti­ğinden uzayan tüyün eskiye nazaran kalınlaştığı, sertleştiği görülür. Makinenin cildinizde kolay hareket etmesi, kayma­sı için, cildinizi önce sabunlamaksınız. Ancak, özellikle jilet yeniyse, makineyi bastîrmamaya dikkat edin. Sabun ya da köpük kurursa cildinizi yeniden nemlendirmelisiniz.
epilasyon
ELEKTRİKLE EPİLASYON
Güzellik ya da özel epilasyon enstitü­lerinde uygulanan bu usul, tüylerin ta­mamen yok olması açısından çok etkili­dir. Ancak uzun zaman alır ve biraz masrafladır. İşlem bir uzman tarafın­dan, ucunda çok ince bir iğne bulunan özel bir aletle gerçekleştirilir. Bu ince iğ­neden geçen çok düşük voltajdaki elekt­rik tüy kökünü tamamen yok eder. Pek az acı duyulur ve usta biri tarafından yapılırsa hiç iz de kalmaz. Uzman iyi se­çildiği takdirde herhangi bir tehlike söz konusu değildir.
Tüylerin tamamen yok ediİLiesi için ge­rekli süre, tüylerin yerlerine ve kalınlıkları­na bağladır. Epilasyon fiyatları saat üze­rinden hesaplanır ve vücudun muhtelif yer­lerinde, tüylerin durumuna göre değişiklik gösterir.
Cildin özellikle ince olduğu yerler, da­marlara yakın bölgeler, sivUce,çürük, yara gibi cildin zarar görmüş dokuları diğer bölgelere nazaran daha duyarlıdır şunlara ve metabolik denilen bazı hastalık­larda (şeker, varis vb) uzmanın tavsiyesi­ne göre elektrikle epilasyon uygulaması sı­nırlanabilir veya uygulanmayabilir.

Ancak hangi epilasyon şeklini seçerseniz seçin sonunda cildiniz mutlaka tahriş ola­caktır. Bu yüzden suyla yıkandıktan sonra (elektrikle epilasyon uyguladığınızda 3 gün hiç su sürülmez) yumuşatıcı bir krem sürmeyi ihmal etmeyin. Koltuk altlarınıza, tüyleri temizlemenizin hemen ardından de­odorant sürmeyin: Alerji ve kızarıklıklara yol açabilirsiniz. Ben ve etbenlerinin üze­rindeki tüyleri kesinlikle koparmayın. Bun­ları makasla kesmeniz yeterlidir.
Leia Mais

Güzel Bacaklara Sahip Olmak İçin Neler Yapılmalı


Uzmanlar, güzel bacaklara sahip ol­mak için şu 5 hareketi öğütlüyorlar: Karnınızı içeri çekin, omuzlarınız, sırtı­nız dik olsun. Her hareketi en az sekiz kere yapın:

1-Bilekleriniz için:
Bir bacağınızı gerip Hiç kırma­dan ayağınızı öne uzatın. Sonra, ayak tırmaklarınızı kaldırarak topuklarınızı yere basın.
2-Baldırlarınız için:
Ayaklarınızı uzunlamasına aynı çizgi üzerinde tutun. Dizlerinizi hafifçe büke­rek bir bacağınızı mümkün olduğu ka­dar arkaya, diğerim ise öne doğru uza­tın. Sonra parmaklarınızın ucuna basa­rak yükselin.


3-Dizleriniz için:

Dizlerinizi hafif bükün. Bir ayağınızı parmaklarınızın ucu yere değecek şekil­de arkaya götürün, sonra bacağınızı hız­la öne getirin. Bu hareketi çok seri bir şekilde yapmaya özen gösterin.

4-Kalçalannız için:

Dizlerinizi yere koyup gidebildiğiniz kadar gidin. Kalçalarınızı topuklarınıza değdirmemeye dikkat edin.

5-Uyluklarınızın dış tarafındaki çıkın­tılar için:

Bacaklarınızı, ayaklarınız birbirine paralel olacak şekilde açarak ayakta du­run ve dizlerinizi bükmeden bacaklarını­zı kasarak topuklarınızı hızla yanyana getirin.

Leia Mais

Ter Kokusunu Önlemek


Ter, derideki ter bezlerinin salgıladığı bir salgıdır. Baharatlı ve ağır kokulu (pastırma ve sucuk gibi) gıdalarla çokça beslenen kimselerin teri ağır bir koku ihtiva eder. Bunun önlenebilmesi için aşağıdaki bitki formüllerine başvurulmalıdır.

Tedavisi:

* Adaçayı kaynatılır, ter kokan yerler bu suyla silinir. Pamuğa emdirilmiş adaçayı suyu, ter kokan yerler üzerinde bir süre tutulur.

* Enginarın yaprakları ve etli tasımlan, yarım litre suda kaynatılır. Balla tatlandırıldıktan sonra, günde 3 – 4 bardak içilir.

* 10 gr. boy otu, 100 cc. suda beş dakika kaynatılır. Günde üç defa birer bardak içilir.

* Bir miktar patlıcan kaynatılır, ter kokan yerler bu suyla silinir. Günde üç defa bir çay bardağı içilir.

* Ter kokan yerler, gül suyuyla sıkça silinir. Banyo suyuna kekik veya kokulu gül konur, bu suyla yıkanılır

Leia Mais

Tuzlar Ve Değişik Bileşen Kozmetikler

SELBENT SAKIZI

Çullanılan Kısımlar: Styrax sınıfı ağaçlardan elde edilen reçine

Cozmetik Özellikler: Mikrop öldürücü, koruyucu

(etiştiği Yer: Tropikal Asya

lerede Bulunur: Sağlıklı besin satıcıları, posta havalesi

Tarifler: Nemlendiriciler, losyonlar

Nerede Bulunur: Arı kovanı, malzeme satıcıları, bitkisel malzeme Isıtıcıları Tarifler: Nemlendiriciler

42 Ev Kozmetikleri

)oğal Bileşenleri Tanımak ve Seçmek İçin Bir Kılavuz 43

BİTKİ SULARI:GÜL/LAVANTA, PORTAKAL ÇİÇEĞİ

Kullanılan Kısımlar: Tomurcuklar

Kozmetik Özellikler: Sulandırıcı, yumuşatıcı

Nerede Bulunur: Çeşnici dükkanları, bitki katalogları veya kendiniz

Tarifler: Vücut ve yüz nemlendiricileri, el kremleri

BORAKS (SODIUM TETRABORATE), ÇÖL TUZU

Kullanılan Kısımlar: Kristalize toz

Kozmetik Özellikler: Mikrop öldürücü, su yumuşatıcı, koku giderici

Kaynak: Doğal çöl mineral tuzları

Nerede Bulunur: Marketlerin çamaşır gereçleri reyonları

Tarifler: Banyo kristalleri


ÇİNKO OKSİT HAMURU

Kullanılan Kısımlar: Beyaz hamur

Kozmetik Özellikler: Güneşten koruyucu

Nerede Bulunur: Eczanelerde

Tarifler: Güneşten koruyucu

ELMA SUYU SİRKESİ

Kullanılan Kısımlar: Sulandırılmış sirke

Kozmetik Özellikler: Büzücü, kaşıntı önleyici, derininkine benzer

hafif asitli pH

Nerede Bulunur: Bakkallar ve sağlıklı besin satıcıları

Tarifler: Banyolar, yüz toniği

FOLİK ASİT

Kullanılan Kısımlar: Toz

Kozmetik Özellikler: Güneşten koruyucu

Kaynak: B vitamini

Nerede Bulunur: Eczanelerde

Tarifler: Güneşten koruyucular, yüz nemlendiricisi


GLİSERİN

Kullanılan Kısımlar: Şurubumsu sıvı

Kozmetik Özellikler: Kaydırıcı, sulandırıcı, tatlandırıcı, koruyucu

Kaynak: Hayvansal ve bitkisel yağlar

Tarifler: Yüz maskeleri

İNGİLİZ TUZU (MAGNESIUMSULFATE)

Kullanılan Kısımlar: Kristalize tuzlar

Kozmetik Özellikler: Ağrıları ve acıları giderir, uyarıcı, deriden

yağlan ve pislikleri uzaklaştırır

Kaynak: Sentetik ürün

Nerede Bulunur: Bakkallar, ilaç ve mağazaların indirim reyonları

Tarifler: Banyo kristalleri, ayak banyoları

JELATİN, İŞLENMEMİŞ

Kullanılan Kısımlar: Toz

Kozmetik Özellikler: Yumuşatıcı, besleyici

Kaynak: Hayvanların deri, kemik ve bağ dokusu

Tarifler: Soyucu maskeler, tırnak uygulamaları

KARBONAT (SODIUM BICARBONATE)

Kullanılan Kısımlar: Kristalize toz

Kozmetik Özellikler: Yatıştırıcı, su yumuşatıcı, köpürücü, koku

giderici, uyarıcı; deriden yağları ve pislikleri uzaklaştırır

Nerede Bulunur: Marketlerde

Tarifler: Banyo kristalleri, vücut pudraları, diş tozları

Doğal Bileşenleri Tanımak ve Seçmek İçin Bir Kılavuz 45

KİL

Kullanılan Kısımlar: Kurutulmuş töz

Türleri: Bentonit – hafif gri, aslında kil değildir ama benzer; Fransız beyazı

- hafif beyaz; Kaolin - hafif beyaz; Yeşil – koyu yeşil; Kırmızı – koyu kırmızı;

Siyah – Ölü Denizden orta siyah, mineralden zengindir

Kozmetik Özellikler: Uyarıcı, deriden yağları ve pislikleri

uzaklaştırır

Kaynak: Volkanik ürün

Tarifler: Yüz ovmaları, maskeler, vücut pudralan

KREM TARTAR

Kullanılan Kısımlar: Toz

Kozmetik Özellikler: Dengeleyici, köpürücü

Kaynak: Marketler

Tarifler: Vücut sarmaları

MAYONEZ

Kullanılan Kısımlar: Sıvı yağ, yumurta ve sirke veya limonla

hazırlanmış ticari veya ev yapımı ürün

Kozmetik Özellikler: Kaydına, doğal pH’şı sağlar

Tarifler: Saç sarmaları, yüz maskeleri

PABA TOZU Kullanılan Kısımlar: Toz

Kozmetik Özellikler: Güneşten koruyucu Kaynak: B vitamini Nerede Bulunur: Eczanelerde Tarifler: Güneşten koruyucu

PARAFİN

Kullanılan Kısımlar: Eritilmiş mum Kozmetik Özellikler: Nemlendirici Nerede Bulunur: Marketler Tarifler: El ve ayak uygulamaları

SERT SABUN

Kullanılan Kısımlar: Ticari veya ev yapımı sıvı veya kalıp sabunlar

Kozmetik Özellikler: Nazik temizleyici

Kaynak: Doğal zeytin yağı bazı

Nerede Bulunur: Sağlıklı besin satıcıları, posta havalesi

Tarifler: Şampuanlar, köpük banyoları

SÜT VE KREMA

Kullanılan Kısımlar: Toz, tam ve kaymağı alınmış süt; koyu krema

Kozmetik Özellikler: Kaydına

Kaynak: Genellikle inek, ama keçi de eşdeğerdir

Tarifler: Banyolar, yüz uygulamaları

YOĞURT (SADE)

Kullanılan Kısımlar: Tamamı

Kozmetik Özellikler: Yumuşatıcı, hafif büzücü

Kaynak: Sütün bakteriler ile mayalanması

Tarifler: Yüz ve vücut ovmaları

Leia Mais

Sıvı Yağ Ve Katı Yağ Kozmetik Ürünleri

ASPİR YAĞI (CARTHAMUS TINCTORIUS)

Kullanılan Kısımlar: Sıvı yağ

Kozmetik Özellikler: Yatıştırıcı

Nerede Bulunur: Aktarlar, özel çeşniciler ve sağlıklı besin satıcıları;

posta havalesi Tarifler: Vücut bakımı

WOKADO YAĞI (PERSEA AMER/CANA) ^

Kullanılan Kısımlar: Etli kısmın sıvı yağı

Kozmetik Özellikler: Yatıştırıcı, soluk yeşil, UV ışınlarını emer, jokvitlenmeyi önler, nemlendirici

Nerede Bulunur: Özel çeşniciler ve sağlıklı besin satıcıları, posta havalesi Tarifler: Nemlendiriciler, saç bakımı, vücut bakımı

Bileşenleri Tanımak ve Seçmek İçin Bir Kılavuz 39

AYÇİÇEĞİ YAĞI (HELIANTHUS ANNUUS)

Kullanılan Kısımlar: Ayçiçeği tohumlarından elde edilen sıvı yağ

Kozmetik Özellikler: Yumuşatıcı

Nerede Bulunur: Özel çeşniciler ve sağlıklı besin saOcılan, posta havalesi

Tarifler: Tırnak yağı


BADEM YAĞI (PRUNUS DULC1S)

Kullanılan Kısımlar: Bademlerden çıkarılan sıvı yağ

Kozmetik Özellikler: Yumuşatıcı, açık renk, hoş kokulu

Nerede Bulunur: Özel çeşniciler ve sağlıklı besin saücıları, posta havalesi

Tarifler: Nemlendiriciler, vücut bakımı


BUĞDAY YAĞI ( TRITICUM AESTIVUM)

Kullanılan Kısımlar: Buğday özünden çıkartılan sıvı yağ

Kozmetik Özellikler: Yumuşatıcı, E vitamininden zengin,

oksitlenmeyi önleyici

Nerede Bulunur: Özel çeşniciler ve sağlıklı gıda satıcılan, posta havalesi

Tarifler: Tırnak yağı


E VİTAMİNİ YAĞI

Kullanılan Kısımlar: Sadece % 100 doğal d-alfa tokoferol; diğer

şekiller yapaydır

Kozmetik Özellikler: Koruyucu, yara dokusu oluşumunu engeller,

yaşlanmayı yavaşlatır

Nerede Bulunur: özel çeşniciler ve sağlıklı besin satıcılan, posta

havalesi

Tarifler: Dudak kremleri, nemlendirici kremler, losyonlar


HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI (COCSNUCIFERA)

Kullanılan Kısımlar: Sıvı yağ

Kozmetik Özellikler: Yumuşatıcı, şekillendirici, koruyucu

Nerede Bulunur: Özel çeşniciler ve sağlıklı besin satıcıları, posta

havalesi

Tarifler: Yüz nemlendiricileri, kremsi losyonlar

HİNT YAĞI {RICINUS COMMUNIS)

Kullanılan Kısımlar: Tohumdan sıkılan sıvı yağ

Kozmetik Özellikler: Kalınlaştırıcı, yumuşatıcı

Nerede Bulunur: İlaç ve sağlıklı gıda satıcıları, posta havalesi

Tarifler: Saç ve tırnak bakımı


HODAN YAĞI (BORAGO OFFICINAUS)

Kullanılan Kısımlar: Bitkiden sıkılan sıvı yağ

Kozmetik Özellikler: Yumuşatıcı, yatıştıncı, idrar söktürücü, terletici

Nerede Bulunur: Özel çeşniciler ve sağlıklı besin satıcılan, posta havalesi

Tarifler: Tırnak yağı, yüz ve vücut nemlendiricileri

JOJOBA YAĞI (SIMMONDSIA CHINESIS)

Kullanılan Kısımlar: Çalının tohum zarfından çıkartılan sıvı yağ

Kozmetik Özellikler: Yatıştırıcı, insanın doğal yağ salgılarına benzer,

oksitlenmeyi önler

Yetiştiği Yer: Güney Kaliforniya, Arizona, New Mexico, Meksika

Nerede Bulunur: Özel çeşniciler ve sağlıklı besin satıcıları, posta

havalesi; yetiştiği bölgelerde yerel olarak bulabilirsiniz

Tarifler: Vücut ve saç bakımı, nemlendirici

KABAK ÇEKİRDEĞİ YAĞI (CUCURBITA PEPO)

Kullanılan Kısımlar: Tohumdan çıkartılan sıvı yağ

Kozmetik Özellikler: Yatıştırıcı

Nerede Bulunur: Özel çeşniciler ve sağlıklı besin satıcıları, posta

Tarifler: Vücut bakımı

KAKAO YAĞI (THEOBROMA CACAO)

Kullanılan Kısımlar: Yağlı mum

Kozmetik Özellikler: Kaydına, deri yumuşatıcı, oda sıcaklığında

kındır

Nerede Bulunur: İlaç ve sağlıklı besin satıcıları, posta havalesi

tarifler: Nemlendiriciler, vücut bakımı


KANOLA YAĞI

Kullanılan Kısımlar: Tanelerden çıkarılan sıvı yağ

Kozmetik Özellikler: Yumuşatıcı, açık renk, hoş kokulu

Nerede Bulunur: Marketler, sağlıklı besin satıcıları, posta havalesi

Tarifler: Yüz ve vücut nemlendiricileri

KAYISI TOHUMU YAĞİ (PRUNUS ARMENIACA)

Kullanılan Kısımlar: Tohumdan sıkılan sıvı yağ

Kozmetik Özellikler: Yatıştırıcı, açık renk, hoş kokulu

Nerede Bulunur: Özel çeşniciler ve sağlıklı besin satıcıları, posta

havalesi

Tarifler: Nemlendiriciler, masaj yağı, vücut bakımı

MISIR ÖZÜ YAĞI (ZEA MAYS)

Kullanılan Kısımlar: Sıvı yağ; sadece doğal mısır kullanın – diğer

tipler böcek ye haşere ilaçları ile ilaçlanmış olabilirler

Kozmetik Özellikler: Yumuşatıcı

Nerede Bulunur: Sağlıklı besin satıcıları, posta havalesi

Tarifler: Tırnak yağı

SUSAM YAĞI (SBSAMUMINDICUM)

Kullanılan Kısımlar: Susam tohumlarından çıkartılan sıvı yağ, kavrulmuş veya yemeklik yağ değil ama açık renk cilt bakım yağı Kozmetik Özellikler: Yumuşatıcı, UV ışınlarını emer, güneşten

koruyucu

Nerede Bulunur: Sağlıklı besin satıcıları, posta havalesi

Tarifler: Güneşten koruyucu ürünler, nemlendirici

Şİ YAĞİ (BOTYROSPERMUM PARKI[)

Kullanılan Kısımlar: Meyvenin çekirdeklerinden çıkartılır

Kozmetik Özellikler: Yumuşatıcı

Nerede Bulunur: Özel çeşniciler ve sağlıklı besin satıcıları, posta

havalesi

Tarifler: Saç uygulamaları

ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ YAĞI ( VITIS VİN I FER A)

Kullanılan Kısımlar: Üzüm çekirdeğinden çıkarılan sıvı yağ

Kozmetik Özellikler: Yumuşatıcı, alerji yapmayan, açık yeşil ton,

en az yağ içeren sıvı yağ

Nerede Bulunur: Özel çeşniciler ve sağlıklı besin satıcıları, posta

havalesi

Tarifler: Masaj, vücut bakımı

Leia Mais

Free Automatic Backlink
Photo blog blogs
Bedava Hit Siteler