Kalp Aktarımı
KALP AKTARIMIKalp aktarımı, hastanın (alıcı) güçsüz kalbini, kalbi sağlam ölü bir kişininki (verici) ile değiştirmeyi amaçlayan bir ameliyattır.İlk denemeler 1912′de yapıldı. Hayvanda ilk kalp aktarımı denemelerini Lyonlu cerrah Alexis Carrel gerçekleştirdi: Önce tavukta, sonra da köpekte. Bu dönemden Birinci Dünya savaşı sonrasına kadar, laboratuvar hayvanları üstünde kahramanca kalp aktarımı denemeleri yapıldı. Aynı zamanda doku uyuşmazlığı sorunları incelendi.1946′da doku uyuşmazlığı olayının mekanizması, Nobel ödülünü alan İngiliz Medawar tarafından aydınlatıldı. Ancak, doku gruplarının bulunması, 20 yıl süren araştırmalardan sonra gerçekleştirilebildi (1966)1953′te Jean Hamburger, ilk böbrek aktarımını gerçekleştirdi. Bu aktarım, insanda yapılan ilk organ aktarımı denemesidir.1954′te açık kalp ameliyatlarını olanaklı kılan beden dışı dolaşım ortaya kondu. 1961′de Norman Shumway, daha sonraları kullanılacak olan cerrahi tekniği kurdu. 3 aralık 1967′de, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Prof. C. Barnard, L. VVashkansky üstünde insanda ilk kalp aktarımını gerçekleştirdi. Hasta 18 gün sonra öldü.Prof. Barnard’m aktarım yaptığı 2. hasta Dr. Blaiberg 19 ay yaşadı.1968′de dünyada 101 kalp aktarımı ameliyatı yapıldı.
Cerrah, kalbi yaşam için gerekli atım hacmini sağlayamayan bir hastaya, vericiden alınmış yeni sağlam kalbi aktarabilir. Cerrahi ve yeniden canlandırma teknikleri bunu olanaklı kılarlar. Aktarımdan sonra, aktarılan doku ile alıcı organizma arasında uyuşmama sorunu, yani red sorunu ortaya çıka
1967′de Prof. Barnard ilk kalp aktarımını gerçekleştirdiğinde, ölümü yeni bir biçimde tanımlamak sorunu ortaya çıktı; çünkü, yasalar ölümün kesinliği için kalp durmasını zorunlu varsayıyordu. Günümüzdeyse, beyin çalışması durmuş insan ölü olarak sayılmaktadır. Beyin çalışmasının durması, elektroansefalogramda 24 36 saatlik bir dönemde bütün etkinliğin yitmesi (düz çizgi), göz bebeklerinin genişlemesi (midriyazis), bütün reflekslerin ortadan kalkması ve kendi kendine solunum hareketinin yitmesi biçiminde yansır. Ölü kişinin organlarından bağış yapma kararı ailenindir ve ailenin izni olmadan hiçbir şey yapılamaz.Yaşama döndürme teknikleri, beyin ölümü saptanmış bir kişinin organlarını görev yapar durumda tutmayı sağlarlar. Beyin bozunları iyileşmez olsa bile, yapay solunum ve yapay dolaşım, kalbin uzun süre atmasını sağlayabilirler.
Alman kalpte hiçbir kalp hastalığının (özellikle kalp atardamarları hastalıklarının) bulunmaması gerekliliği açıktır. Bu koşul çoğunlukla genç kişilerde vardır.Genellikle, bu genç vericiler trafik kazalarında kafa beyin travmaları sonucunda ölmüşlerdir.Verici seçiminde ikinci evre doku uyuşmazlığı sorunudur. Daha ilerde incelenecektir.
Vericinin seçimi, 10 yıldır böbrek aktarımı için kullanılan mekanizmaya göre yapılır. Bir organ bankası, bilgileri toplar; bu bilgiler aktarım ve organ alma merkezine ulaştırılır; organın vericiden alınması, ameliyat salonunda yapılır; alıcı üstündeki girişim de aynı anda sürdürülür.Ciddi bir kalp yetmezliği olan, yaşama umudu çok az kalmış bir hastadır. Hastalığı başka hiçbir yolla tedavi edilemeyeceği için kısa süre sonra ölecektir. Aşağıdaki örnek bu olguları aydınlatabilir. Prof. Shumvvay tarafından seçilmiş hastalardan 20’sine aktarım yapılamamıştır (verici bulunamadığı için ya da başka nedenler). Bu hasta grubu için ortalama yaşama süresi 30 gün olmuş ve hiç biri 95 günden fazla yaşamamıştır.Sözkonusu ciddi kalp yetmezliklerinin 2 büyük nedeni, kalp atardamarları bozunları (birden çok ve yaygın kalp kası enfarktüsü) ve birincil kalp kası hastalıklarıdır (genç kişilerde görülebilen ve nedeni bilinmeyen kalp kası hastalıkları).Alıcının, kalbi dışında başka hastalığı olmamalıdır; başka bir hastalığı varsa ameliyat yapılmamalıdır. Özellikle, dikkatli olarak bir şeker hastalığı, karaciğer ya da böbrek yetmezlikleri, akciğer bozunları araştırılacaktır. Son olarak, hastanın bu denemeye en iyi biçimde dayanabilmesi için, ruhsal durumunun iyi olması gerekir.
0 yorum:
Yorum Gönder