Karaciğer Sağlığında Beslenmenin Önemi
Karaciğer Sağlığında Beslenmenin Önemi‘Karaciğer sağlığının korunmasında yeterli ve dengeli beslenmenin önemi büyüktür. Sindirim kanalında emilen besin öğelerinin çoğu kapıtoplardamarı ile karaciğere taşınır. Aynı yolla, diyette bulunabilecek zehirli maddeler, alınan ilâçlar da emildikten sonra ilk olarak karaciğere gider ve orada zararlı etki gösterebilir. Çünkü, karaciğerin zararlı maddelerden kendini koruma yeteneği sınırlıdır.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, kolin, protein, metionin ve E
vitamini yetersizliklerinin karaciğer yağlanmasını kolaylaştırdığı bulunmuştur .Alkol, kloroform ve karbontetraklorid gibi zehirleyici (toksik) maddelerin karaciğer hücrelerinde yağlanmayla ilgisi belirlenmiştir. Protein yetersizliğinin de organda kimyasal zehirlenmeyi kolaylaştırdığı anlaşılmıştır. .
Uzun süre çok” miktarda alkol almak karaciğerde birtakım bozukluklar yapar ve siroz denilen hastalığa yol açar. Alkolün % 90-95′i karaciğerde CO2 ve suya oksitlenir; bunun için bir .dizi karmaşık tepkime ve enzim gerekir. Çok miktarda alkol alınması karaciğerin yükünü artırır, orgam olağandışı çalışmaya zorlar ve bozulma hızlanır. Gönüllü olan sağlıklı kişilere deneme amacıyla, çok miktarda alkol bir kez verildiğinde bile, karaciğer yıkımının belirtisi sayılan birtakım maddelerin kanda önemli ölçüde arttığı bulunmuştur. Onsekiz gün süreyle alkol verilen (günde 200 gr.) sağlıklı gönüllü kişilerin karaciğer hücrelerinde bozukluklar ve yağ birikimi olduğu belirlenmiştir. Bir başka araştırmada ise, alkolü bırakmış .kişilerin karaciğerindeki bozuklukların düzeldiği, yeniden alkol almaya başladıklarında karaciğerdeki yıkımın arttığı görülmüştür.
Aşırı derecede alkol; karaciğerde iltihaplanma, organda büyüme, sarılık gibi hastalıklara riski artırır. Alkolün karaciğere zehirleyici (toksik) etkisi kuşkuya yer bırakmayacak derecede kesindir. Ayrıca, alkol kişinin iştahım azaltır, enerjinin bir bölümü alkolden geldiği için yeterli besin almayı engeller. O yüzden, alkoliklerde; protein, çeşitli vitaminler ve minerallerin yetersizliği daha sık görülür. Karaciğer hücrelerindeki bozulmalar sebebiyle besin öğelerini tufnıa, depolama ve kullanma yeteneği de azalır. Bu etkileşim sonucu karaciğer hücrelerinde yıkım ve bozukluklar hızlanır. Siroz, çok alkol almanın ilk beş yılı içinde başlayabilir; hastanın durumuna göre 10-15 yıl gibi uzun süre sonra da görülebilir. Hastalıkta karaciğer hücreleri yağlandıkça hücrelerde yıkım artar ve görev yapamaz duruma gelir.
Başta protein ve B grubu vitaminlerinin yetersizlikleri olmak üzere beslenme bozukluklarının ve alkolün etkileşimi siroz ve öteki karaciğer hastalıklarının oluşması ve ilerlemesini hızlandırır. Zamanında tedavi edilmeyen bu hastalıklar karaciğer yetmezliği ve komayla sonuçlanır.
Karaciğer hastalıklarında vücut çalışmasında çok çeşitli bozukluklar- görülür. Beslenme yetersizlikleri başka hastalıklara direnci azaltır. Son yıllarda yapılan araştırmalar; alkoliklerde hastalıklara direncin azalarak ölüm oranının yükselmesinde esas etkenin beslenme yetersizliği olduğunu işaretlemektedir.
Yeterli ve dengeli beslenme, karaciğer hastalıklarına direnci artırır, hastaların iyileşmesini kolaylaştırır. Hayvanlar üzerinde yapılan bir araştırmada, karaciğerde riboflavin yoğunluğunun düşmesinin organda tümör (ur) oluşumuna riski artırdığı bulunmuştur. Kalite ve miktar yönünden yetersiz beslenen küçük çocukların karaciğerinde yağlanma olmaktadır. Protein – enerji yetersizliği hastalığı olan (kuvaşiorkor) çocuklarda, karaciğer hastalığı belirtileri göstermeyenlerde bile, karaciğer hücrelerinde değişmeler belirlenmiştir. İyi beslenerek tedavi edildiklerinde, organdaki yağlanma ve öteki olumsuz değişmelerin düzeldiği gösterilmiştir.
0 yorum:
Yorum Gönder