Sayfalar

23 Temmuz 2010 Cuma

Gebe Kadının İlk Üç Ayda Sağlık Koruması

İLK ÜÇ AYDA GEBE KADININ SAĞLIK KORUMASI

Gebelik döneminin büyük sakıncalar çıkmadan geçmesi için, hekimin öğütlerine uymak gerekir. Bu öğütlerden bazısı gebelik boyunca, bazısı yalnızca başlangıç dönemi için geçerlidir.

Gebelikte tartılma

Beden ağırlığını bir saplantı haline getirmek gerekmez, ama düzenli olarak denetlenmesi gerekir. Gebe kadının, 2 kişilik yemek yemesi sözkonusu olmamakla birlikte, kalori gereksinimi artmıştır.. Çoğunlukla, gebelik süresi boyunca 10 kg almak yeterlidir. Daha çok kilo almak, deride hiç de hoş görünmeyen çatlak görünüşlü çizgilerin yanı-sıra, gebelik sonunda ya da doğum sırasında tehlike yaratabilir. İlk üç aylık dönemde, bulantı ve kusmalar çok şiddetliyse, iştah da kesileceğinden, kilo bile verilebilir. Gebelik başlangıcında kilo yitimi olmuşsa, gebelik sırasındaki artış, kadının normal kilosundan değil, ağırlığın asgari düzeyinden yola çıkılarak hesaplanmalıdır. Gene bu ilk üç aylık dönemde, «aşerme» nedeniyle de kilo alınabilir; aşerme varsa, gebelik süresince kurtulma olanağı bulunmayan fazla kilolardan kaçınmak için, iştahın frenlenmesi böylelikle öğütlenmelidir.

Bu dönemde, aşırı iştahın denetim altında tutulması dışında, herhangi bir beslenme rejimini zorunlu kılmak ya da özel bir durum yoksa tuzsuz rejim uygulamak sözkonusu değildir. Sonuç olarak söylenebilecek şey, gebe kadının, her gün olmamakla birlikte düzenli olarak ve her zaman aynı tartıda, aynı giysilerle tartılmasında yarar olduğudur. Düzenli beslenme gibi, sindirim ve dışkılamanın da düzenli olması sağlanmalı, gerekiyorsa, kabızlığa karşı sistemli bir savaş açılmalıdır. İçecek olarak her türlü alkolden kaçınmak gerekir. Gebe kadın, içecek gereksinimini az miktarda maden kapsayan, tuz oranı düşük sularla karşılayabilir ve karşılamasında yarar vardır. Organizmanın iyi çalışmasını kolaylaştırmak ve gerekli sidik atımını sağlamak için günde 1 İt ya da daha çok su içilmelidir. Bu tutum, gebelikte sık raslanan sidik yolları iltihaplarıyla kısmen savaşmayı sağlar. Yukarda sözü edilen miktardan (1 lt) korkmaya gerek yoktur: Bazı rahatsızlıkların dışında kilo fazlalığına yolaçmaz.

Tütün ve gebelik

Gebe kadının, kendini tütünle zehirlemekten vazgeçmesi öğütlenir. Yakın tarihte yapılan bazı incelemeler, çok miktarda sigara içme alışkanlıklarını (günde 1/2 —1 paket) sürdüren kadınların çocuklarının, sigara içmeyenleririkilere oranla daha zayıf (kiloca) doğduklarını göstermektedir.

Beden bakımı

Gebelik sırasında kadının, bedenine özel bir ö-zen göstermesi gerekir. Hekim bu konuda öğütleriyle yardımcı olmalı ve başgösterebilecek bazı sakıncaları haber vermelidir.

Genellikle en yaygın korku, deride çatlak görünüşlü çizgiler oluşmasıdır. Bunlar bazen erken dönemlerde, genellikle de gebeliğin son üç ayında ortaya çıkar; fazla kilolar ve gebeliklerin tekrarlanması, belirmelerini kolaylaştırıcı öğelerdir. Bilimsel açıdan sözkonusu çizgiler deri altı bağdokusun-da yırtılmaların sonucudur. Bağdokusunun yırtılması, gebelikte genellikle az ya da çok geniş, beyazımsı, bazen de biraz kırmızı renkli ve özellikle memelerde, kabaetlerde, karında ve butların üst bölümünde yeralan çizgiler biçiminde yansır. Bağdokusu yırtıklarının izleri kalıcıdır. Bu nedenle, gebeliğin erken dönemlerinden başlanarak, deriyi güçlendireceği, dolayısıyle de çatlakları önleyeceği ya da azaltacağı umulan, vitamin açısından zengin kremler kullanılması önerilebilir.

Gebe kadının, derisinin durumunu da denetlemesi gerekir; gebelik sırasında deri nitelik değiştirebilir: Daha kuru ya da daha yağlı olabilir.

Kalsiyum eksikliği nedeniyle, gebelik sırasında, dişler de zarar görebilir. En küçük kuşkuda, özellikle gebelikten önce bozunlar Oulunduğu biliniyorsa, diş hekimine başvurmak gerekir.

Saçlar da gebeliğin aynası sayılabilir. Deri gibi, saçlar da nitelik değiştirebilir ve dökülme eğilimi gösterebilir. Beden bakımı genel, düzenli temizlik ve bakım yanında, üreme organlarının temizlik ve bakımını da kapsar. Sözgelimi, gebelikte beyaz renkli akıntılara sıkça raslanır; normal kabul edilebilecek bu durumdan ürkmemek ve akıntıların kesin biçimde önünü almaya çalışmamak gerekir; ancak miktar çok artar ya da tahrişe yolaçarsa hekime danışılmalıdır.

Gebelikte cinsel ilişki

Gebelik, çiftin ilişkilerini bıçakla keser gibi kesmelerine neden olmamalıdır. Gebe kadının cinsel isteği, her zamanki durumuna göre, azalma ya da çoğalma gösterebilir.- Dolayısıyle, ilişkilerin sıklığı —her zaman aşırılıktan kaçınılarak— büyük ölçüde, kadının isteklerine ve yolaçabilecekleri rahatsızlıklara bağlıdır. İlişkilerin sonuna doğru ras-lanabilecek, gerek acı verici belirtiler, gerekse ufak kanamalar, v.b. her türlü anormal durum, hekime bildirilmelidir. Hekim bunların nedenlerini bulmaya ve gerekli tedavi yöntemini belirlemeye çalışacak, gerekiyorsa ilişkilerin azaltılmasını ya da kesilmesini isteyecektir.

Gebelikte giyim

Gebe kadının giyimi ilk üç ayda önemli sorunlar çıkarmaz. Memelerin boyutlarında değişiklikler belirir belirmez, kadının boy ve biçim olarak durumuna uygun bir sutyen seçmesi gerekir.

Korse giymek gerekli değildir. Gebelik süresince yumuşak ve sürekli karın jimnastiği, kas zayıflığını maskelemekten başka işe yaramayan her türlü destek aracılığına başvurmaktan daha yararlıdır. Öte yandan, gebe kadın soğuktan kaçınmalıdır. Gerçekten, normal haline göre çok daha çabuk sıcaklık basacağından, kışın, üşüyüp üşümediğine göre değil, havanın soğukluğuna göre giyinmelidir. Ayakkabıları aşırı yüksek topuklu olmamalı, yere güvenle basabilmelidir.

Gezintiler, yolculuklar, çalışma

Gebelik süresince bütün etkinlikler düzenli olmalıdır. Gebe kadının evine kapanması gerekmemekle birlikte, o zamana kadar alışageldiğinden daha çok dinlenmeye ve uykuya gereksinir. Bu nedenle, sık sık geç saatlere kadar oturmak ya. da dışarıda kalmak, denge için zararlıdır. İlk üç ayda, özellikle uzun ve hızlı otomobil yolculukları önerilmez; ama, en küçük anormal belirtide durmak koşuluyla, kısa ya da uzun, ama aralıklı (günde 200 -300 km’yi geçmeyen) yolculuklara izin verilebilir. Aslında, gebeliğin bu döneminde, olanak varsa tren ve uçak yolculukları otomobil, otobüs yolculuklarına yeğ tutulmalıdır.

Çalışan gebe kadınların sayısı günden güne artmakta, bu da yorucu olabilecek çalışma koşulları, uzak yerlerden işe gidip gelme koşulları gibi sorunlar çıkarmaktadır. Gebe kadınların işyerinde dinlenme sürelerinden elden geldiğince yararlana-

bilmeleri ve muayenelerde her aşırı yorgunluk belirtisine dikkat edilerek, gerektiğinde, hekim kararıyla çalışmaya son vermeleri sağlanmalıdır.

Yararlı olabilecek beden etkinliklerine son verilmemekle birlikte, her türlü sert spor ve yarışmalardan, gebelik süresince kaçınılmalıdır.

0 yorum:

Yorum Gönder


Free Automatic Backlink
Photo blog blogs
Bedava Hit Siteler